İçindekiler
Değerli okurlar,
Hayatın koşturmacası içinde hiç düşündünüz mü; şehirlerimiz nasıl bu kadar hızlı değişiyor, dönüşüyor? Bir zamanlar sadece beton yığınları olarak gördüğümüz bu devasa yapılar, şimdi adeta nefes alan, düşünen, hatta bizimle iletişim kuran canlı organizmalara dönüşüyor. Bugün sizlere, bu büyüleyici dönüşümün tam kalbinde yer alan “Akıllı Şehirler” kavramını, yani geleceğin kentlerinde yaşamın nasıl bir renk alacağını, konforu, sürdürülebilirliği ve topluluk ruhunu nasıl yeniden tanımladığını anlatmak istiyorum. Sanki eski bir dostla akşam çayı eşliğinde sohbet ediyormuş gibi, bu yolculuğa çıkalım ve akıllı şehirlerin kapılarını aralayalım.
İçindekiler
- Akıllı Şehir Nedir? Bir Zamanlar Bir Fikir Vardı...
- Akıllı Şehirlerin Sunduğu Yaşam Kalitesi: Konfor ve Verimlilik
- Dijitalleşen Kamu Hizmetleri ve Akıllı Yönetişim
- Akıllı Şehirlerde Topluluk ve Sosyal Yaşam
- Akıllı Şehirlerin Karşılaştığı Zorluklar ve Gelecek Vizyonu
- Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
- Sonuç: Geleceğe Akıllı Bir Adım
Akıllı Şehir Nedir? Bir Zamanlar Bir Fikir Vardı...
Kıymetli dostlar, "Akıllı Şehir" terimini duyduğumuzda zihnimizde neler canlanıyor? Belki bilim kurgu filmlerinden sahneler, uçan arabalar, holografik reklam panoları... Elbette, bu vizyonun bazı unsurları henüz tam olarak gerçeğe dönüşmese de, akıllı şehirler artık ütopyadan çok, somut bir gerçeklik. Esasen akıllı şehir, teknolojiyi, veriyi ve inovasyonu kullanarak şehir yaşamının kalitesini artırmayı, kaynakları verimli kullanmayı ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamayı hedefleyen bir kentsel gelişim modelidir.
Bu, sadece yüksek teknolojili binalar inşa etmekten ibaret değil; aynı zamanda şehir planlamasının her aşamasında, vatandaşların günlük deneyimlerini iyileştirmeye odaklanan bütünsel bir yaklaşımdır. Düşünsenize, sabah uyandığınızda kahveniz hazır, eviniz günün hava durumuna göre kendini ayarlamış, işinize giderken trafik sizi değil, siz trafiği yönetiyorsunuz. Bu senaryolar, akıllı şehirlerin sunduğu yaşam tarzının sadece küçük birer örneği. Büyük Veri analizleri sayesinde şehir yönetimi, kamu hizmetlerini daha etkin hale getirebilirken, çevre dostu çözümlerle enerji verimliliği en üst düzeye çıkarılıyor.
Teknolojinin Kalbinde Atan Şehirler: IoT ve Yapay Zeka
Peki, bu "akıllı" olma hali nasıl gerçekleşiyor? İşte burada sahneye Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Yapay Zeka (AI) gibi kilit teknolojiler çıkıyor. Akıllı şehirler, sensörlerle donatılmış bir ağ gibidir; trafik lambalarından çöp kutularına, aydınlatma direklerinden park yerlerine kadar her şey birbiriyle bağlantılıdır. Bu sensörler aracılığıyla toplanan devasa miktardaki Büyük Veri, yapay zeka algoritmaları tarafından analiz edilerek şehir yöneticilerine gerçek zamanlı kararlar alma imkanı sunar. Örneğin, bir cadde üzerindeki çöp kutuları dolduğunda otomatik olarak temizlik ekiplerine sinyal gönderebilir, veya trafik yoğunluğu anlık olarak izlenerek alternatif güzergahlar sürücülere bildirilebilir. Bu kesintisiz bilgi akışı, Akıllı Altyapının temelini oluşturur ve şehirlerin daha dinamik, daha verimli çalışmasını sağlar. Dijitalleşmenin getirdiği bu kolaylıklar, şehirdeki her bir bireyin yaşam kalitesini doğrudan etkiler.
Akıllı Şehirlerin Sunduğu Yaşam Kalitesi: Konfor ve Verimlilik
Sevgili takipçilerimiz, akıllı şehirlerde yaşamak, aslında sürekli evrim geçiren bir konfor ve verimlilik döngüsünün içinde olmak demektir. Gündelik rutinlerimiz, teknolojinin sunduğu kolaylıklarla yeniden şekilleniyor. Sabah işe gitmekten akşam spora kadar her an, akıllı sistemler tarafından destekleniyor.
Akıllı Ulaşım Sistemleri: Zamanın ve Mekanın Hakimiyeti
Gelin, hepimizin ortak derdi olan trafik sorununa akıllı şehirlerin nasıl yaklaştığına bakalım. Akıllı Ulaşım sistemleri, trafik sıkışıklığını azaltmak, toplu taşıma verimliliğini artırmak ve otopark bulma derdine son vermek için tasarlanmıştır. Akıllı trafik lambaları, anlık yoğunluğa göre sinyal sürelerini ayarlarken, mobil uygulamalar sizi en az yoğun olan güzergaha yönlendirir. Elektrikli scooterlar, bisiklet paylaşım sistemleri ve sürücüsüz araç teknolojileri, şehir içi hareketliliği hem çevre dostu hem de daha hızlı hale getiriyor. Toplu taşıma araçları, GPS ve sensörler sayesinde gerçek zamanlı olarak takip edilebilir, böylece otobüs durağında veya metro istasyonunda gereksiz bekleme süreleri ortadan kalkar. Bu, sadece zaman kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda şehrin karbon ayak izini de düşürerek sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunur.
Enerji Verimliliği ve Sürdürülebilirlik: Doğayla Uyumlu Bir Yaşam
Akıllı şehirler, çevresel sürdürülebilirliği merkeze alan yaklaşımlarıyla öne çıkar. Akıllı Şehir Planlaması sayesinde, binalar enerji tüketimini optimize eden sistemlerle donatılır. Güneş panelleri, rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enerji kaynakları entegre edilirken, Akıllı Binalar sensörler aracılığıyla iç mekan sıcaklığını, ışıklandırmayı ve havalandırmayı otomatik olarak düzenler. Bu, sadece enerji faturalarını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda gezegenimizin kaynaklarını koruma konusunda da bize büyük bir sorumluluk yükler. Akıllı aydınlatma sistemleri, sokak lambalarının sadece ihtiyaç duyulduğunda yanmasını sağlayarak gereksiz enerji tüketimini engeller. Su yönetimi, sızıntı tespit sistemleri ve akıllı sulama çözümleriyle optimize edilerek kıymetli su kaynakları korunur. Tüm bu çevre dostu uygulamalar, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma hedefinin bir parçasıdır.
Akıllı Binalar ve Konutlar: Yaşayan Mekanlar
Evlerimiz de bu dönüşümden payını alıyor, değerli okurlar. Akıllı konutlar, IoT cihazları sayesinde yaşam alanlarımızı daha güvenli, konforlu ve enerji verimli hale getiriyor. Termostatlar, aydınlatma sistemleri, güvenlik kameraları ve hatta buzdolapları bile birbiriyle konuşarak yaşam alışkanlıklarımıza uyum sağlıyor. Uzaktan kontrol edilebilen bu sistemler, işten eve gelirken klimayı açmanıza veya evde olmadığınız zamanlarda kapınızı kilitlemenize olanak tanır. Akıllı Binalar, sadece estetik açıdan modern değil, aynı zamanda operasyonel olarak da zekidir. Bakım ihtiyaçlarını önceden tespit edebilir, enerji tüketimini optimize edebilir ve hatta deprem gibi doğal afetlere karşı yapısal dayanıklılıklarını artırmak için sensör verilerini kullanabilirler. Bu, Akıllı Yaşamın temelini oluşturur.
Sağlık ve Güvenlik: Her An Gözeten Bir Sistem
Akıllı şehirlerde güvenlik, dijitalleşen sistemlerle yeni bir boyut kazanıyor. Akıllı Güvenlik kameraları, yapay zeka destekli yüz tanıma ve davranış analizi algoritmaları sayesinde şüpheli durumları anında tespit edebilir. Acil durum hizmetleri, olay yerine daha hızlı ulaşmak için optimize edilmiş rotaları kullanır. Kamu güvenliği, sensörler ve veri analizi sayesinde proaktif bir yaklaşımla sağlanır.
Sağlık hizmetleri de bu dönüşümden faydalanıyor. Akıllı giyilebilir teknolojiler, kronik hastaların verilerini sürekli olarak izleyebilir ve anormal bir durum tespit edildiğinde doktorlara veya acil servise otomatik bildirim gönderebilir. Yaşlılar için düşme dedektörleri, engelliler için erişilebilirlik çözümleri, şehir yaşamını herkes için daha kapsayıcı hale getiriyor. Ancak bu tür kişisel sağlık verilerinin toplanması ve kullanılması konusunda her zaman dikkatli olmak gerektiğini unutmamak gerekir. Kişisel verilerin korunması ve gizlilik hakları, bu sistemlerin tasarımında ve uygulanmasında en önemli önceliklerden biri olmalıdır. Unutmayın, herhangi bir sağlık sorunu için her zaman uzman bir doktora danışmak esastır; teknoloji sadece destekleyici bir araçtır, tıbbi tavsiyenin yerini tutmaz.
Dijitalleşen Kamu Hizmetleri ve Akıllı Yönetişim
Kıymetli dostlar, akıllı şehirlerin en temel taşlarından biri de Kamu Hizmetlerinin dönüşümüdür. Eskiden bürokratik engellerle dolu, yavaş işleyen süreçler, dijitalleşmeyle birlikte hız kazanıyor, şeffaflaşıyor ve vatandaş odaklı hale geliyor.
Atık Yönetiminden Kentsel Dönüşüme: Akıllı Çözümler
Atık Yönetimi, akıllı şehirlerde çevre dostu ve verimli bir sürece dönüşüyor. Akıllı çöp kutuları doluluk oranlarını bildirerek toplama rotalarını optimize eder, bu da yakıt tüketimini ve karbon emisyonunu azaltır. Geri dönüşüm oranları artırılır ve atıkların enerjiye dönüştürülmesi gibi yenilikçi yöntemler uygulanır.
Kentsel Dönüşüm projeleri de akıllı şehirler bağlamında yeniden ele alınır. Riskli yapıların tespiti, enerji verimli binaların inşası ve yeşil alanların artırılması, Akıllı Şehir Planlamasının önemli unsurlarıdır. Kamu hizmetleri, mobil uygulamalar veya dijital portallar aracılığıyla kolayca erişilebilir hale gelir. Faturalarınızı ödemek, randevu almak, veya şehirdeki bir sorunu bildirmek artık sadece birkaç tıklamayla mümkün. Bu tür Akıllı Yönetişim yaklaşımları, vatandaşların şehir yönetimine katılımını artırır ve daha şeffaf bir yönetim anlayışı sunar. Şehirdeki sorunlara daha hızlı çözümler üretilirken, vatandaş memnuniyeti de doğal olarak yükselir.
Akıllı Şehirlerde Topluluk ve Sosyal Yaşam
Sevgili takipçilerimiz, teknolojinin getirdiği tüm bu yeniliklerin ortasında, akıllı şehirler insan bağlarını nasıl etkiliyor? Bu, sıkça dile getirilen ve üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir soru. Akıllı şehirler, sadece altyapısal iyileştirmeler değil, aynı zamanda güçlü ve bağlantılı Topluluklar yaratma potansiyeline de sahip.
Bağlantılı Topluluklar: Komşuluktan Küresel Ağlara
Dijital platformlar ve mobil uygulamalar, komşular arasında iletişimi güçlendirebilir, yerel etkinliklerin duyurulmasını kolaylaştırabilir ve gönüllülük projelerini teşvik edebilir. Örneğin, bir mahalle uygulamasında, kaybolan bir evcil hayvanın bulunması için hızlıca yardım çağrısı yapılabilir veya bir komşuluk etkinliği organize edilebilir. Bu platformlar, fiziksel etkileşimlerin yerini almaktan ziyade, onları tamamlayıcı bir rol üstlenir. Akıllı şehirler, dijital köprüler kurarak farklı sosyal grupları bir araya getirme potansiyeli taşır. Parkların, kütüphanelerin ve kamusal alanların akıllı tasarımları, insanların daha fazla bir araya gelmesini teşvik eder. Erişilebilirlik ve kapsayıcılık ön planda tutularak, herkesin bu "Akıllı Yaşam"ın bir parçası olması sağlanır. Bu, şehirlerin sadece mekanlar değil, aynı zamanda yaşayan, nefes alan topluluklar olmasını sağlar.
Akıllı Şehirlerin Karşılaştığı Zorluklar ve Gelecek Vizyonu
Değerli okurlar, her büyük dönüşüm gibi akıllı şehirler de beraberinde bazı zorluklar getiriyor. Bu zorlukları anlamak ve çözümler üretmek, geleceğin şehirlerini daha yaşanabilir kılmak adına kritik öneme sahip.
Veri Mahremiyeti ve Siber Güvenlik: Dijital Çağın İkilemi
Akıllı şehirler, devasa miktarda veri toplar. Bu veriler, şehir yönetimini ve kamu hizmetlerini geliştirmek için paha biçilmez olsa da, aynı zamanda ciddi mahremiyet ve güvenlik risklerini de beraberinde getirir. Kişisel verilerin kötüye kullanılması veya siber saldırılar, vatandaşların güvenliğini ve mahremiyetini tehlikeye atabilir. Bu nedenle, güçlü veri koruma yasaları, şeffaf veri kullanım politikaları ve sağlam siber güvenlik altyapıları, akıllı şehirlerin olmazsa olmazlarıdır. Unutmayın, finansal kararlarınız veya kişisel verilerinizle ilgili konularda daima dikkatli olmalı, resmi ve güvenilir kaynaklardan bilgi almalısınız. Bireylerin de bu konuda bilinçli olması, dijital okuryazarlık düzeyinin artırılması büyük önem taşır. Yatırım tavsiyesi olmamakla birlikte, dijital güvenliğe yapılan yatırımlar, gelecekteki kişisel ve toplumsal refah için kritik olabilir.
Eşitsizlik ve Erişilebilirlik: Herkes İçin Akıllı Şehirler
Akıllı şehir teknolojilerinin maliyeti yüksek olabilir ve bu da dijital eşitsizliği derinleştirme potansiyeline sahiptir. Teknolojiye erişimi olmayan veya onu kullanma becerisine sahip olmayan bireyler, akıllı şehirlerin sunduğu avantajlardan mahrum kalabilirler. Bu durum, "dijital uçurum" olarak adlandırılan yeni bir ayrımcılık biçimini beraberinde getirebilir. Akıllı şehir projeleri, herkesi kapsayıcı olmalı, teknolojik okuryazarlığı artırıcı eğitimler sunmalı ve dezavantajlı grupların da bu dönüşüme dahil olmasını sağlamalıdır. Kentsel Dönüşüm projeleri sadece yeni binalar inşa etmekle kalmamalı, aynı zamanda sosyal dokuyu koruyarak ve toplumsal entegrasyonu teşvik ederek ilerlemelidir.
Gelecekte, akıllı şehirler daha da entegre, kişiselleştirilmiş ve öngörülebilir hale gelecek. Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi, şehirlerin sorunları daha ortaya çıkmadan çözmesini sağlayacak. Enerji Verimliliği daha da artacak, sürdürülebilirlik ilkeleri her alanda benimsenecek. Belki de şehirler, kendi kendine yeten ekosistemlere dönüşecek ve insan ile doğa arasındaki uyumu en üst düzeye çıkaracak. Bu vizyon, sadece teknolojiyi değil, aynı zamanda insanlığın ortak refahını ve gezegenin sağlığını da merkeze alan bir şehir planlamasını gerektiriyor.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Değerli okurlar, akıllı şehirler hakkında zihninizde oluşabilecek bazı soruları da burada cevaplamak istedim.
Akıllı şehir nedir?
Akıllı şehir, teknolojiyi (özellikle IoT, Yapay Zeka, Büyük Veri), inovasyonu ve dijitalleşmeyi kullanarak kentsel yaşam kalitesini artıran, kaynakları verimli kullanan, çevresel sürdürülebilirliği gözeten ve vatandaşların refahını maksimize etmeyi hedefleyen bir şehir modelidir. Şehir altyapısı, kamu hizmetleri ve yaşam alanları birbiriyle entegre ve bağlantılı bir şekilde çalışır.
Akıllı şehirlerin faydaları nelerdir?
Akıllı şehirlerin pek çok faydası bulunmaktadır:
- Daha verimli ve hızlı Akıllı Ulaşım sistemleri sayesinde trafik azalır, zaman kazanılır.
- Enerji Verimliliği ve sürdürülebilirlik sayesinde kaynaklar daha az tüketilir, çevre kirliliği azalır.
- Akıllı Güvenlik sistemleriyle şehir daha güvenli hale gelir.
- Dijitalleşen Kamu Hizmetleri sayesinde vatandaşların işleri kolaylaşır ve bürokrasi azalır.
- Atık Yönetimi optimize edilir, geri dönüşüm oranları artırılır.
- Yaşam Kalitesi artar, daha konforlu ve sağlıklı bir çevre sunulur.
- Akıllı Yönetişim ile daha şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışı benimsenir.
Akıllı şehirlerde hangi teknolojiler kullanılır?
Akıllı şehirlerde kullanılan başlıca teknolojiler şunlardır:
- Nesnelerin İnterneti (IoT): Sensörler ve cihazlar aracılığıyla veri toplama ve iletişimi sağlar.
- Yapay Zeka (AI) ve Makine Öğrenimi: Toplanan verileri analiz ederek kararlar alma ve sistemleri optimize etme yeteneği sunar.
- Büyük Veri (Big Data): Şehirden toplanan devasa veri setlerinin depolanması, işlenmesi ve analiz edilmesi.
- 5G ve Yeni Nesil İletişim Ağları: Hızlı ve düşük gecikmeli veri transferini mümkün kılar.
- Bulut Bilişim: Verilerin güvenli bir şekilde depolanması ve işlenmesi için altyapı sağlar.
- Akıllı Sensörler: Çevre koşullarını, trafik yoğunluğunu, hava kalitesini vb. izler.
Akıllı şehirlerin özellikleri nelerdir?
Akıllı şehirler genellikle aşağıdaki özelliklere sahiptir:
- Dijitalleşme: Kamu hizmetlerinin ve altyapının dijital platformlar üzerinden yönetilmesi.
- Veri Odaklılık: Kararların veri analizi ve içgörülerle desteklenmesi.
- Entegrasyon: Farklı sistemlerin ve hizmetlerin birbiriyle uyumlu çalışması.
- Sürdürülebilirlik: Çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğe odaklanma.
- Vatandaş Katılımı: Teknolojiyi kullanarak vatandaşların şehir yönetimine katılımını teşvik etme.
- Akıllı Altyapı: Sensörlerle donatılmış, bağlantılı ve optimize edilmiş fiziksel yapılar.
Akıllı şehirler sürdürülebilir mi?
Evet, akıllı şehirlerin temel hedeflerinden biri sürdürülebilirliği sağlamaktır. Enerji Verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, Akıllı Atık Yönetimi, su tasarrufu ve çevre dostu ulaşım sistemleri gibi uygulamalarla akıllı şehirler, çevresel sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağlar. Aynı zamanda ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği de destekleyerek uzun vadede yaşanabilirliği artırır.
Türkiye'de akıllı şehir örnekleri var mı?
Türkiye'de de akıllı şehir olma yolunda önemli adımlar atılmaktadır. Özellikle büyükşehir belediyeleri, Akıllı Ulaşım sistemleri, Akıllı Aydınlatma, Akıllı Atık Yönetimi ve dijital Kamu Hizmetleri gibi alanlarda projeler yürütmektedir. İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde trafik yönetim sistemleri, akıllı otopark uygulamaları ve e-belediyecilik hizmetleri yaygınlaşmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu alandaki çalışmaları koordine etmektedir. Ancak henüz tam anlamıyla entegre ve bütünsel bir 'akıllı şehir' modeline ulaşılmamış olsa da, pilot projeler ve uygulamalar hızla artmaktadır.
Akıllı şehirlerin zorlukları nelerdir?
Akıllı şehirlerin karşılaşabileceği başlıca zorluklar şunlardır:
- Yüksek Maliyet: Gerekli teknolojik altyapı ve sistemlerin kurulması önemli yatırım gerektirir.
- Veri Mahremiyeti ve Siber Güvenlik Riskleri: Toplanan büyük miktardaki verilerin korunması ve kötüye kullanılmaması hayati öneme sahiptir.
- Dijital Eşitsizlik: Teknolojiyi kullanma becerisi veya erişimi olmayan bireylerin dışlanması riski.
- Teknolojik Bağımlılık: Sistem arızaları veya siber saldırılar durumunda şehir işleyişinin aksaması riski.
- Bürokratik Engeller ve Yönetişim Sorunları: Farklı paydaşlar arasında koordinasyon ve işbirliği sağlamak zor olabilir.
- Etik Sorunlar: Gözetim, algoritmik ayrımcılık gibi etik konuların yönetimi.
Gelecekte akıllı şehirlerde yaşam nasıl olacak?
Gelecekte akıllı şehirlerde yaşam, günümüzden çok daha entegre, kişiselleştirilmiş ve öngörülebilir olacak. Yapay Zeka, Makine Öğrenimi ve kuantum hesaplama gibi teknolojilerle şehirler, sorunları ortaya çıkmadan tahmin edip çözebilecek. Kendi kendine yeten enerji sistemleri, tamamen otonom ulaşım ağları ve gelişmiş sağlık takip sistemleri yaygınlaşacak. Dijital ikiz teknolojileri sayesinde şehirler sanal ortamda simüle edilerek en verimli planlamalar yapılabilecek. Topluluk bağları dijital platformlarla daha da güçlenecek ve vatandaşlar şehir yönetimine daha aktif katılabilecek. Elbette tüm bu ilerlemeler, insan odaklı bir yaklaşımla, mahremiyet ve etik değerler korunarak gerçekleşecektir.
Sonuç: Geleceğe Akıllı Bir Adım
Kıymetli dostlar, bugün sizlerle akıllı şehirlerin kapılarını araladık, geleceğin kentlerinde bizleri nelerin beklediğine dair bir yolculuğa çıktık. Gördük ki, akıllı şehirler sadece teknolojik bir gösterişten ibaret değil; daha ziyade, Yaşam Kalitemizi artırmak, kaynaklarımızı daha akıllıca kullanmak ve doğayla uyumlu, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için atılan somut adımlar. Dijitalleşen Kamu Hizmetlerinden Akıllı Ulaşım sistemlerine, Enerji Verimliliği çözümlerinden Akıllı Güvenlik yaklaşımlarına kadar her alanda, şehirlerimizin daha yaşanabilir, daha konforlu ve daha dirençli olması hedefleniyor.
Elbette bu dönüşümün getirdiği zorluklar ve aşılması gereken engeller de yok değil. Veri mahremiyeti, siber güvenlik, dijital eşitsizlik gibi konular, üzerinde hassasiyetle durulması gereken önemli başlıklardır. Ancak doğru planlama, şeffaf yönetim ve vatandaş odaklı yaklaşımlarla bu zorlukların üstesinden gelmek mümkündür.
Unutmayalım ki, şehirleri akıllı yapan şey sadece teknoloji değildir; aynı zamanda orada yaşayan insanların birbiriyle kurduğu bağ, Topluluk ruhu ve ortak bir gelecek inşa etme arzusudur. Akıllı şehirler, teknolojiyi kullanarak insanları bir araya getiren, yaşamı kolaylaştıran ve gezegenimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmemizi sağlayan araçlardır.
Geleceğin kentleri, sadece binaların ve yolların akıllı olduğu yerler değil, aynı zamanda insanların akıllıca yaşadığı, birbirine değer verdiği ve sürdürülebilir bir dünya için el ele verdiği yerler olacaktır. Bu heyecan verici dönüşümün bir parçası olmak, bizlerin elinde. Sağlıklı ve mutlu yarınlarda buluşmak dileğiyle...
